Kendisini Atatürk’ün öğretmeni olarak tanımlayan TEV bağışçısı Özcan Yurttaş:
İÇİM ÇOK RAHAT VE HUZURLUYUM ARTIK BURAYA BENiM VAKFIM DiYORUM
“Türk Eğitim Vakfı’na SÖZCÜ Gazetesi’ndeki tanıtımı okuyunca geldim. Aklımda bağış yapmak hep vardı. Zeki Müren’in TEV bağışçısı olması beni çok etkilemiştir. Bir de Vehbi Koç’u çok beğenirim... O’nun kurduğu Vakıf kötü olamaz derim...”
Edirne Kız Öğretmen Okulu’nda okudum ben, yatılı okulda. O kadar güzel alışkanlıklar kazandırıyor ki o okullar bize ve candan arkadaşlığı öğretiyor. Aynı TEV’in kız yurtları gibi... 300 tane genç kızdık, 20.00-21.00 arası yemekten sonra eğlenceler düzenlerdik. Çok şahane bir terasımız vardı, onlara mandolin çalardım onlar da dans eder şarkılar söylerlerdi. Ben o mandolin sayesinde Anıtkabir’i gör-düm. İkinci sınıf talebesiydim. Öğretmen Okulları’nın kuruluş yıl dönümüydü. Türkiye’nin her yerinden, 35 tane öğretmen okulundan folklor grupları olarak Ankara’ya gittik ve yabancı elçilere gösteriler yaptık. İşte ben bu sayede Anıtkabir’i görmüş oldum.
AİLE GİBİ OLDUK
Babamdan sonra en sevdiğim insan Atatürk’tür. O’nun ölüm gününde emekli oldum ben 1981’de...
Okulumuzun önünde resim çektirdim mesleğe veda ederken. Ve ne tesadüftür ki o sene Öğretmenler Günü kutlanmaya başlandı. Öğretmenler Günü’nde, Dünya Kadınlar Günü’nde benim Vakfı’m bana kart yolladı kutladılar, telefonla aradılar beni, aile gibi olduk biz. Yaşlılıkta aranmak çok güzel bir şey çok mutlu oluyorum. Bir telefonla bile mutlu oluyorsun diyorlar bana, tabii mutlu olurum. Sevmeseler ararlar mı?
BÖYLE BİR VAKIF YOK
Ben Türk Eğitim Vakfı’na SÖZCÜ Gazetesi’ndeki tanıtımı okuyunca geldim. Aklımda bağış yapmak hep vardı. Zeki Müren’in TEV bağışçısı olması beni çok etkilemiştir. Bir de Vehbi Koç’u çok beğenirim. O’nun kurduğu Vakıf kötü olamaz derim. Tüm bunların üstüne bir de o tanıtımı görünce tamam dedim. Yazlıktan İstanbul’a gelir gelmez hemen buraya geldim ve bağışımı yaptım. Vehbi Koç’u sevip ona güvenen 205 iş adamı sayesinde kurulan bu sağlam Vakıf yıllarca faaliyetlerine devam eder. Türkiye’de böyle bir Vakıf yok.
DUALARIM KABUL OLDU
Eğitim Vakfı olduğu için Vakfımızda öğretmen bağışçılar çokmuş onu gördüm. En önemlisi de ölmeden bunları görebilmek, içim çok rahat artık, çok huzurluyum. Bağış yapmayı düşünenlere Vakfımızı tavsiye ediyorum. O kadar ilgileniyorlar ki ben artık buraya benim Vakfı’m diyorum. Çok güzel bir yaşamım oldu. Allah hep dualarımı kabul etti benim. Bu Vakfı da çok istedim nasip oldu.
GURUR DUYDUM
Ramazan’da vefat eden bağışçılar için mevlit okuttular bu o kadar etkiliyor ki beni. Türk Eğitim Vakfı’nın bursiyerlerini toplantılarda görüyorum, en son Almanya’da, İtalya’da okuyan çocukların konuşmalarını dinledim bir eğitimci olarak gurur duydum. Tüylerim diken diken oluyor. Muazzam bir şey bu, kendi imkanları ile okuyamayan başarılı gençler bizlerin sağladığı imkanlarla okuyorlar. Şu anda 200 tane talebe varmış yurt dışında.Gebze’ye TEVİTÖL’e (TEV İnanç Türkeş Özel Lisesi) gittim mezuniyete, kep attılar kendi çocuğum gibi gururlandım onlarla. Aileleriyle birlikte onları seyrettik, çok mutlu oldum.
Kuruluş yılında bir davet veriliyor... Türkan Şoray’la tanıştım o da çok etkilendi bursiyerlerden, o öğrenciler kollarımıza girip bizi karşıladılar, uğurladılar.
ATATÜRK’Ü UNUTMAYIN
Bursiyerlerimize dedim ki, çocuklar sizden bir tek şey rica ediyorum, benim aşkımı, Atatürk’ü unutmayın, unutturmayın. Hocam hiç unutur muyuz? dediler. Ben Atatürk’ün öğretmeniyim, Atatürk’e aşığım. Benim okulda tarih hocam ağlayarak Kurtuluş Savaşı’nı anlatıyordu bize. Atatürk İsviçre’den bile önce Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı vermiş 1934’te ve kadınlarımız bu memleketi omuzlara kaldıracak demiş. Bir eğitimci olarak bilhassa kızların meslek sahibi olduğunu görünce çok mutlu oluyorum. Veli toplantılarında velilere de hep bunu söylerdim, kızlarınızı okutun bir diploması olsun. Evlilik bir yaşam garantisi değildir...
Özcan Yurttaş
TEV Bağışçısı